Kaç kitaba dokunmuştu? Kaç kitabı hissetmişti?
Raflara doğru ilerleyip bu kez daha yavaşça ve elinin içiyle tekrar kitaplara dokundu; avuçlarının içinde her kitabın sırtının oluşturduğu engebeyi hissediyordu. Işıklı bir avizeden yayılan parlak huzmeler gibi büyülü bir histi, kusursuz bir güzellik karşısında duyulan his gibi. Birçok kere neredeyse yerinden çekip çıkaracaktı kitaplardan birini ama düzeni bozmaya cesaret edemedi. Fazla mükemmeldiler.
Diğer Markus Zusak Sözleri ve Alıntıları
- "Neden ben?" diye sordum Tanrıya. Bir şey söylemedi.Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
- "Neden ben?" diye sordum Tanrıya. Bir şey söylemedi. Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
- "Neden ben?" diye sordum Tanrı'ya. Bir şey söylemedi. Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
- Bazen insanlar çok güzel oluyordu.
Görünüşleriyle değil.
Söyledikleriyle de değil.
Sadece varlıklarıyla. - Sadece bir HİÇ olduğunu kabul edenler sıradan değildir, geri kalanlar et yığınından oluşan insan kılığına bürünmüş ruhsuz yaratıklardır...
- Bir yeri soyuyor filan değildik.
Biz umutsuzduk.
Umutsuz, sefil ve başınızı sallamanıza neden olacak kadar acınası... - Belki kelimesi beni rahatsız etmeye başlamıştı çünkü hayatımda sabit olan tek şey belkilerin sonsuza dek benimle kalacak olmasıydı.
- "Neden ben?" diye sordum Tanrıya. Bir şey söylemedi.Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
- "Neden ben?" diye sordum Tanrıya. Bir şey söylemedi. Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
- "Neden ben?" diye sordum Tanrı'ya. Bir şey söylemedi. Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...